Yamada’nın Gizemi:
Daima Ryosuke ile birlikte olduğum için muhtemelen onu en iyi anlayan biriyim. Gizemli davransa bile yüzüne bakarsam ne düşündüğünü anlarım. Ryosuke içeceğini buzdolabında bırakır. Molalarda, soyunma odasında içeceğini içtikten sonra tekrar dondurucuya koyar, dışarı çıkarmaz!
Dünya'nın Gizemi:
Nazca çizgileri ve piramitler gibi tarihi kalıntılara baktığım zaman “Bu binalar nasıl inşa edilmiş?” diye düşünüyorum. İnsan gücü ile ortaya çıkmaları çok kuşku verici değil mi? Bazen sohbetlerde “Evrenden gelen ileri bir uygarlık bu binaları inşa etti.” dediklerini duyuyorum. Ama henüz bu doğrulanmamış. Merak ediyorum, başka bir evrenden yine bir insan gelecek mi?
Kendi Gizemim:
Zıt bir insanım. İlkokul yıllarımda herkesle birlikte oyun oynarken oy birliğiyle karar verirdik, birçok çocuk elini kaldırmazdı. O zaman birisi “İşte bu eğlenceli görünüyor!” dediğinde herkes ilgilenirdi. Ayrıca spor takımlarını da desteklerdik. Neden insan olağandan daha farklı bir şey yapar anlamıyorum.
Her günkü Olağan Gizem:
Neden yürürken telefonla konuşuyoruz? Yürüyerek cep telefonu ile konuşurken sesimiz daha farklı. Bunu gerçekten anlamıyorum (gülüyor). Biraz anlasam bile benim için hala bilinmeyen bir gizem. Ne kadar elverişli diye düşünsemde yine de içeriğine pek bakmadan kullanırım. Ama söz konusu yararlarına geldiği zaman bu huyumdan vazgeçerim.
Yuma’nın Gizemi:
Yuma'ya gelince, iş dışında onu gerçekten görmüyorum. Ama bir numaralı gizemi onu ne zaman görsem daima yüzü farklı. İyi düşünmeye çalışırım ama zihnimin derinliklerinde yüzü bölünür ve sonunda bozulur. (Röportajın bu kısmı çevrilmemiş.)
Kızların Gizemi:
Kızlara gelince neden bu kadar çabuk “Şirin-♥” derler? Gerçek niyetleri olmadığı halde mi bunu söylüyorlar yoksa favori sözleri mi bu? Böyle düşünüyorum.“İğrenç” ve “Şirin” gibi sözleri anlamıyorum. Sanırım bu normal olmak. Ama kızlar beni şirin diye övdüğünde bundan hoşlanıyorum. Çünkü ben gerçekten şirinim. (gülüyor)
Çeviri: Landis
Daima Ryosuke ile birlikte olduğum için muhtemelen onu en iyi anlayan biriyim. Gizemli davransa bile yüzüne bakarsam ne düşündüğünü anlarım. Ryosuke içeceğini buzdolabında bırakır. Molalarda, soyunma odasında içeceğini içtikten sonra tekrar dondurucuya koyar, dışarı çıkarmaz!
Dünya'nın Gizemi:
Nazca çizgileri ve piramitler gibi tarihi kalıntılara baktığım zaman “Bu binalar nasıl inşa edilmiş?” diye düşünüyorum. İnsan gücü ile ortaya çıkmaları çok kuşku verici değil mi? Bazen sohbetlerde “Evrenden gelen ileri bir uygarlık bu binaları inşa etti.” dediklerini duyuyorum. Ama henüz bu doğrulanmamış. Merak ediyorum, başka bir evrenden yine bir insan gelecek mi?
Kendi Gizemim:
Zıt bir insanım. İlkokul yıllarımda herkesle birlikte oyun oynarken oy birliğiyle karar verirdik, birçok çocuk elini kaldırmazdı. O zaman birisi “İşte bu eğlenceli görünüyor!” dediğinde herkes ilgilenirdi. Ayrıca spor takımlarını da desteklerdik. Neden insan olağandan daha farklı bir şey yapar anlamıyorum.
Her günkü Olağan Gizem:
Neden yürürken telefonla konuşuyoruz? Yürüyerek cep telefonu ile konuşurken sesimiz daha farklı. Bunu gerçekten anlamıyorum (gülüyor). Biraz anlasam bile benim için hala bilinmeyen bir gizem. Ne kadar elverişli diye düşünsemde yine de içeriğine pek bakmadan kullanırım. Ama söz konusu yararlarına geldiği zaman bu huyumdan vazgeçerim.
Yuma’nın Gizemi:
Yuma'ya gelince, iş dışında onu gerçekten görmüyorum. Ama bir numaralı gizemi onu ne zaman görsem daima yüzü farklı. İyi düşünmeye çalışırım ama zihnimin derinliklerinde yüzü bölünür ve sonunda bozulur. (Röportajın bu kısmı çevrilmemiş.)
Kızların Gizemi:
Kızlara gelince neden bu kadar çabuk “Şirin-♥” derler? Gerçek niyetleri olmadığı halde mi bunu söylüyorlar yoksa favori sözleri mi bu? Böyle düşünüyorum.“İğrenç” ve “Şirin” gibi sözleri anlamıyorum. Sanırım bu normal olmak. Ama kızlar beni şirin diye övdüğünde bundan hoşlanıyorum. Çünkü ben gerçekten şirinim. (gülüyor)
Çeviri: Landis
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder