“Oval yüz mü? Kısa boy mu? Öyle olsa bile güzel olabilirim.”
Yamada Ryosuke'yi tanımlamak için en iyi söz muhtemelen “güzellik” olur. Işıldamaya devam edecek şeyler yaparak güzellik hissini uyandırmaya çalışıyor... Yeni serinin 2. kısmında gerçek hislerini bize iletiyor.
Kendimle ilgili çok yüksek bir estetik anlayışa sahibim. Ya da şöyle diyeyim; çok fazla estetik yanın göz önüne alındığı, birçok insan tarafından takip edilen bir işi yapıyorum. Bir şeye inanırsan gerçekleşir diye düşünen tiplerdenim. Bu yüzden kendimi yakışıklı olduğuma inandırmaya çalışıyorum. Buna sık sık narsistlik deniliyor ama inancına sadık kalırsan başka insanların ne dediği önemli değil. Ama ne olursa olsun, çok hassas olduğum ve yüzümle ilgili sıkıntılarımın olduğu zamanlarda var. Bazen kamera önünde kendime yalan söyleyip çekimlerde gülümsüyorum. Ama bu seride öyle hissetmiyorum. Mutluysan gülümsemende, üzgünsen hüzünlü görünmende bir sorun yok. En güzeli doğallıktan gelen güzelliktir.
Bunu fark ettiğim zaman görünüşümle ilgili endişelerim sona erdi. Saç stilleri araştırıyorum, filmlerden ve varyete şovlardan saç stilleri bakıyorum. Benimle aynı fiziğe sahip insanlara bakar belki bana da yakışır, yakışmaz diye düşünürüm. Daima manjuu-bun gibi oval olan yüzümden nefret ettim ve saçımı uzatarak yüzümü gizlemeye çalıştım. Ama sonra saçım sorun olmaya başladı, geçen yıl “Kindaichi Shounen no Jikenbo” bittikten sonra kestirdim. Şaşırtıcı derecede insanlar bunu sevdi ve bende yüzümün böyle daha iyi göründüğünün farkına vardım.
Birçok insan gibi benimde komplekslerim var. Mesela oval yüzüm, kısa boyum ve öncesi, dansımın kötü olması. Neyse, sorununu çözümlemek için %100 gücünü ortaya koyar ve en iyini yaparsan hallolurlar. Bana göre, komplekslerin en iyi rakibindir. Eğer gayret etmezsen tamamen yok olmazlar ama seni olgunlaştırırlar. Şu anda benim için şarkı söylerken ki sesim. Danstaki farklılığı aynadan görebilirsin ama şarkı söylemek gözlerinle göremediğin bir şeydir. Bu yüzden de çok zordur. Konuşurken ki sesin ile kaydedilmiş sesin farklı, değil mi? Bu farklılık hala daha aklımı karıştırıyor. Keşke en iyi şekilde söyleyebilsem diye üzüldüğüm anlarda var. İlk solo singlemi kaydederken, tamamıyla iyi söyleyebileceğimi hissetmiştim ama kayıtı duyduğum zaman “Huh?” oldum. Ayrıca, bu çaba ile geliştirilebilecek bir şey. Evde ses kaydedicisine kaydetiğim şarkımı dinler, kötü kısımlarını tekrar söyleyerek düzeltmeye çalışır ve başka kötü kısımlar bulurum... Bu tarz provaları tekrarlıyorum. Kendine güvenemeyen ve sorunları olan benim gibi birçok insan var. Ama sorunlarından yakınmaya devam edersen hiçbir şeyi halledemezsin. İlk önce sorunlarıyla nasıl baş edebileceklerini düşünmeye başlamalarını öneririm.
Kışın bulutsuz bir gökyüzü ve Tokyo Kulesi tamamen aydınlık. Her gün gördüğüm birçok güzel manzara var ama en çok etkilendiğim Hawaii'de gördüğüm gün batımıydı. O zamanlar işle ilgili bazı endişelerim vardı ve işte o anda muazzam bir gün batımı gördüm. Dertlerimin biraz azaldığını hissettim. “Tereddüt etme ve daha da aptal ol!” diye düşündüm ve bu ilerlememe yardımcı oldu. Keşke gün batımını cep telefonuma çekebilseydim. Hawaii'de daima kolaylıkla yüzülebilecek tişört ve şort gibi kıyafetler giyerim. Bu yüzden telefonumu otelde bıraktım, bir gün aynı güçle oraya geri dönmeliyim.
“Kompleksler mutluluktur. Mükemmel olmak sıkıcı. En büyük rakibin olarak kendini görürsen, olasılıkları görür ve olgunlaşırsın.” - Ryosuke
Çeviri: Landis
Yamada Ryosuke'yi tanımlamak için en iyi söz muhtemelen “güzellik” olur. Işıldamaya devam edecek şeyler yaparak güzellik hissini uyandırmaya çalışıyor... Yeni serinin 2. kısmında gerçek hislerini bize iletiyor.
Kendimle ilgili çok yüksek bir estetik anlayışa sahibim. Ya da şöyle diyeyim; çok fazla estetik yanın göz önüne alındığı, birçok insan tarafından takip edilen bir işi yapıyorum. Bir şeye inanırsan gerçekleşir diye düşünen tiplerdenim. Bu yüzden kendimi yakışıklı olduğuma inandırmaya çalışıyorum. Buna sık sık narsistlik deniliyor ama inancına sadık kalırsan başka insanların ne dediği önemli değil. Ama ne olursa olsun, çok hassas olduğum ve yüzümle ilgili sıkıntılarımın olduğu zamanlarda var. Bazen kamera önünde kendime yalan söyleyip çekimlerde gülümsüyorum. Ama bu seride öyle hissetmiyorum. Mutluysan gülümsemende, üzgünsen hüzünlü görünmende bir sorun yok. En güzeli doğallıktan gelen güzelliktir.
Bunu fark ettiğim zaman görünüşümle ilgili endişelerim sona erdi. Saç stilleri araştırıyorum, filmlerden ve varyete şovlardan saç stilleri bakıyorum. Benimle aynı fiziğe sahip insanlara bakar belki bana da yakışır, yakışmaz diye düşünürüm. Daima manjuu-bun gibi oval olan yüzümden nefret ettim ve saçımı uzatarak yüzümü gizlemeye çalıştım. Ama sonra saçım sorun olmaya başladı, geçen yıl “Kindaichi Shounen no Jikenbo” bittikten sonra kestirdim. Şaşırtıcı derecede insanlar bunu sevdi ve bende yüzümün böyle daha iyi göründüğünün farkına vardım.
Birçok insan gibi benimde komplekslerim var. Mesela oval yüzüm, kısa boyum ve öncesi, dansımın kötü olması. Neyse, sorununu çözümlemek için %100 gücünü ortaya koyar ve en iyini yaparsan hallolurlar. Bana göre, komplekslerin en iyi rakibindir. Eğer gayret etmezsen tamamen yok olmazlar ama seni olgunlaştırırlar. Şu anda benim için şarkı söylerken ki sesim. Danstaki farklılığı aynadan görebilirsin ama şarkı söylemek gözlerinle göremediğin bir şeydir. Bu yüzden de çok zordur. Konuşurken ki sesin ile kaydedilmiş sesin farklı, değil mi? Bu farklılık hala daha aklımı karıştırıyor. Keşke en iyi şekilde söyleyebilsem diye üzüldüğüm anlarda var. İlk solo singlemi kaydederken, tamamıyla iyi söyleyebileceğimi hissetmiştim ama kayıtı duyduğum zaman “Huh?” oldum. Ayrıca, bu çaba ile geliştirilebilecek bir şey. Evde ses kaydedicisine kaydetiğim şarkımı dinler, kötü kısımlarını tekrar söyleyerek düzeltmeye çalışır ve başka kötü kısımlar bulurum... Bu tarz provaları tekrarlıyorum. Kendine güvenemeyen ve sorunları olan benim gibi birçok insan var. Ama sorunlarından yakınmaya devam edersen hiçbir şeyi halledemezsin. İlk önce sorunlarıyla nasıl baş edebileceklerini düşünmeye başlamalarını öneririm.
Kışın bulutsuz bir gökyüzü ve Tokyo Kulesi tamamen aydınlık. Her gün gördüğüm birçok güzel manzara var ama en çok etkilendiğim Hawaii'de gördüğüm gün batımıydı. O zamanlar işle ilgili bazı endişelerim vardı ve işte o anda muazzam bir gün batımı gördüm. Dertlerimin biraz azaldığını hissettim. “Tereddüt etme ve daha da aptal ol!” diye düşündüm ve bu ilerlememe yardımcı oldu. Keşke gün batımını cep telefonuma çekebilseydim. Hawaii'de daima kolaylıkla yüzülebilecek tişört ve şort gibi kıyafetler giyerim. Bu yüzden telefonumu otelde bıraktım, bir gün aynı güçle oraya geri dönmeliyim.
“Kompleksler mutluluktur. Mükemmel olmak sıkıcı. En büyük rakibin olarak kendini görürsen, olasılıkları görür ve olgunlaşırsın.” - Ryosuke
Çeviri: Landis
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder