29 Temmuz 2013 Pazartesi

[03/2012 Wink Up] Yamada Ryosuke x Nakajima Yuto Sohbet


Bu ay Sevgililer Günü, bu yüzden konumuz “Aşk Hikayelerinden Bahsetmek”! Sevgililer Günü'nde kalbini attıran gizemli kızla ilgili, nitelikli çocukların konuşması.

“Hayır, hayır, hayır, olmaz, olmaz, olmaz (gülüyor). Mümkün değil!”

Yamada: Sevgililer Günü olduğu için sanırım bugün kızlar hakkında konuşacağız.

Nakajima: Son günlerde dizi hakkında çok konuştuk, bu taze bir değişiklik olur (gülüyor). Kızlardan bahsedersek, kısa bir süre önce personelden biri bana:"Kendime ödül olarak gelişmiş bir saat aldım!" dedi. Kızlar sık sık kendilerine ödül olarak bir şeyler satın alırlar? (gülüyor)

Yamada: Alırlar, alırlar! Yalnızca alışveriş değil, “Dün diyetteydim o yüzden belki bugün pasta yiyebilirim~” de derler. (gülüyor)

Nakajima: Okuyucular, Yama-chan böyle şeylerde hoşgörüsüz bu yüzden kızlara karşıda sert.

Yamada: Neden yemek diye soruyorsun, değil mi?... Ayrıca ben kendime hediye alan kibar biriyim (gülüyor). Sadece bazen. SUMMARY bittikten sonra deniz aşırı bir ülkeye gittiğim de ödül olarak kendime bir şeyler satın almayı düşünürüm. Anıda bırakır.

Nakajima: Anlıyorum. Eğer bir şey satın almak istersem direkt satın alırım. (gülüyor) Belki de bu yüzden kızlara yakınsındır, değil mi? Ablan ve kız kardeşin kaçına bastılar?

Yamada: Ablam benden 2 yaş büyük, kız kardeşim ise 1 yaş küçük.

Nakajima: Yani aynı yaşlardasınız. Erkek kardeşim benden 5 yaş küçük, bu yüzden evde çağdaşım kızlar hayal edemiyorum bile! Bu kalbini daha hızlı arttırmıyor mu?

Yamada: Hayır, hayır, hayır, olmaz, olmaz, olmaz (gülüyor). Mümkün değil!! Belki tamamıyla yabancı olursa (gülüyor).

Nakajima: Ama Yama-chan okulda bile kızlarla anca konuşurdun. Son günlerde kızlar hakkında biraz konuşmaya başladın.

Yamada: Doğru, özellikle ilk yılım korkunçtu. Seninle bunu konuşmama rağmen, kızlar ile ne konuşacağım hakkında bir fikrim yoktu (gülüyor).

Nakajima: Evet. İki kız kardeşin olmasına rağmen, bu garip.

Yamada: Onları hor görsem bile benimle konuşmalılar (gülüyor).

Nakajima: Bu doğru, ilk başta insanların sana yaklaşması biraz zor diye düşündüm. Aslında çok ilginç birisin, bunun boşa zaman kaybı olduğunu düşündüm.

Yamada: Şey, son günlerde bende “Şu çocuk bir aptal.” diye düşünen biri oldum (gülüyor). Ama bu mezuniyetin yaklaştığı zamanlardı (gülüyor). Yuto-kun gerçekten gergin değildi ama samimi de değildi... Sadece mesafeliydi.

“Eh, gerçekten mi!? Gördüğünde kalbin daha hızlı atmadı mı?”

Nakajima: Belki. Öyle gözükse de, gerçekten bilerek yapmadım. Yalnızca onları sıradan bir sınıf arkadaşı olarak düşündüm. Sevgililer Günü'ne dönersek, okulumuz buna izin vermiyordu.

Yamada: Sevgililer Günü değildi ama, bir keresinde ayakkabılık bölmemde bir çift luna park bileti vardı.

Nakajima: Eh, gerçekten mi!? Gördüğünde kalbin daha hızlı atmadı mı?

Yamada: Attı, attı! İlk başta “Huh, bu birlikte gitmek anlamına mı geliyor!? Vay canına, gitmek~~~~! Ama bu kimden?!” diye düşündüm. Biletlere baktığımda kalbim gerçekten çok hızlı atıyordu. Ama sonra...

Nakajima: Çok heyecanlandım~

Yamada: Beni kullanmışlar (gülüyor). Sanırım bir arkadaşımın şakasıydı (gülüyor).

Nakajima: Gerçekten mi?! Bu bir eşek şakası~

Yamada: Etrafımda birçok arkadaşım vardı, onlara: “Anlaşılan sonunda popüler oldum!” demeye bile gittim (gülüyor).

Nakajima: Anladım ama. Bir an bile gerçekten heyecanlanmadın mı? (gülüyor)

Yamada: Evet. Dergi için bir hikaye oldu, bu iyi bir şey (gülüyor).

Nakajima: Peki, bende sana ayakkabılarımı giymeye gittiğim zaman ne olduğunu anlatayım mı? Anaokulundaydım… tam orada ölü bir yaban arısı vardı (gülüyor)

Yamada: Hahahahaha (gülmekten kırılıyor)

Nakajima: Eşek şakası ya da öyle bir şey değildi, yalnızca tesadüftü, ama bende derin etki bıraktı~ (gülüyor)

Yamada: İdol olmamıza rağmen yalnızca böyle hikayelerimiz var (gülüyor). Ama kız kardeşimden çikolata aldım. Kız kardeşim bana her yıl el yapımı çikolata yapar, daima da üstüne resim çizer.

Nakajima: Oh, bu hiçte harika değil!

Yamada: Ama çizimler de daima hayalet olur (gülüyor).

Nakajima: Ahahaha! Tamda hayaletleri seven ağabeyin kız kardeşinden beklendiği gibi. İyi bir sezgisi var~

Yamada: Bu arada en son Nurarihyon* çizdi.

Nakajima: Görünüşünü hayal bile edemiyorum (gülüyor). Acaba bu yıl “Risou no Musuko”nun setine de getirecek misin? Getirirsen şu bahsettiğin çikolatalara bir bakayım (gülüyor)!

Nurarihyon: Wakayama Bölgesi'nde yaşadığına inanılan Japon yokaisidir (Japon folklöründe yer alan bir ruh, iblis sınıfıdır). Ama ayrıca Okayama Bölgesi Umibozu 'da da olduğuna inanılır. Nurarihyon; başı kabak biçiminde kesa giyen yaşlı bir adamdır. Bazıları yokailerin lideri olduğunu söyler.
Nurarihyon, ev sahibi uzaktayken gizlice evin içine süzülür, çaylarını içer ve kendi eviymiş gibi davranır. İnsan görünümünde olduğu için onu gören kişiler evin sahibi sanır. Ve kendisini evden çıkarmak çok zordur.
Hyakki Yako'nun lideri olarak bilinir.

Çeviri: Landis

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder